Biyolojik saat, canlıların doğal olarak sahip olduğu içsel bir saat sistemidir ve birçok biyolojik işlevi, özellikle uyku-uyanıklık döngüsü, metabolizma, vücut sıcaklığı ve hormon salınımı gibi süreçleri düzenler.

Biyolojik saatin en önemli görevlerinden biri uyku-uyanıklık durumunu kontrol etmektir. Beynin suprakiazmatik çekirdeği tarafından kontrol edilir ve vücuttaki hormon seviyelerinin uyku ve uyanıklık zamanlarına göre ayarlanmasını sağlar. Bu nedenle, biyolojik saat, vücudun dinlenme ve yenilenme sürecini etkileyerek uyku kalitesini ve miktarını düzenler.

Biyolojik saat canlıların birçok biyolojik sürecini düzenleyerek vücudun uygun bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca vücut sıcaklığını da düzenler. Vücut sıcaklığı biyolojik saatin belirlediği şekilde değişir. Yüksek sıcaklıklar genellikle öğle saatlerinde, düşük sıcaklıklar ise gece boyunca meydana gelir.

Sirkadyen ritim hormonlar üzerine de etkilidir. Örneğin gece salgılanan ‘Melatonin’ hormonu uykunun düzenlenmesini sağlarken sabah salgılanan ‘Kortizol’ hormonu ise uyanık kalmayı tetikler.

Biyolojik saat bozukluğu, jet lag, gece çalışanlar, vardiya çalışanları veya sürekli değişen uyku alışkanlıkları olan kişilerde ortaya çıkabilir. Bu durumlar, vücudun biyolojik saati ile çevresel zamanlama arasındaki uyumsuzluğa neden olabilir.

Biyolojik saat bozulduğunda, uyku bozuklukları en yaygın belirtiler arasındadır. İnsanlar genellikle uyku düzenlerinde değişiklikler, uykusuzluk, aşırı uyku hali veya uyku apnesi yaşayabilirler.

Ayrıca, metabolik bozukluklar ve hormonal düzensizlikler de biyolojik saat bozukluğu ile ilişkilidir. Bu durumlar arasında obezite, diyabet, tansiyon yüksekliği ve depresyon gibi sağlık sorunları yer alır.

Kaynak: circadiantherapeutics

Bizleri sosyal medya hesaplarımızdan takip etmek için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz. ⬇