Okul Günü 1 Saat Artarsa Öğrenci Başarısı % Kaç Artar?
I
Okul Saatlerini Arttırmak Başarıyı Arttırır Mı?
Tüm Dünya’da eğitimcilerin en büyük çıkmazını bugün farklı tarafları ve Dünya’dan örnekleri ile ele alacağım.
Sorumuz şu; Okul saatlerini arttırmak başarıyı arttırır mı?
Aslında hepimiz, bu soruyu başarı için ele aldığımız kriteri tanımladığınız zaman tam olarak cevaplayabileceğimizi biliyoruz. Başarıdan kastımız akademik sınavlar ve testler ise cevabım kısmen evet. Yapılan bir araştırma göstermiş ki okul günü %25 artarsa sınav başarısı %5 ila 10 artıyor. Her ne kadar bu tam anlamıyla ispatlanmış olmasa da akademik neticeyi bir miktar arttırdığını gösteren çalışmalar mevcut.
Yazımın ilerleyen kısımlarında tabii ki bu araştırmaları daha detaylı yazacağım ama önce bir noktayı daha açıklığa kavuşturalım. Bizim eğitimciler olarak hedefimiz nedir? Hedeflerimiz doğrultusunda ideal okul saati öğrenci ve öğretmenler için ne kadardır?
Hedefimiz tüm ülke öğrencilerinin üniversite sınavında yada yapılan genel akademik seçme sınavlarında başarılı olması ise okul saatlerini uzatmak mantıken pek işe yaramayacak. Bu sınavların göreceli olarak öğrenci seçtiğini, yani sınava girenler arasından en iyi %5 i seçmeyi amaçladığını biliyoruz. Tüm öğrenciler aynı okullar için aynı savaşa sokulduğunda ve okul günleri bu savaş için uzatıldığında netice değişiyor mu? Olan bu savaşta zayıf olan öğrencilere oluyor. Doğru dürüst bir rehberlik çalışması ile doğru yönlendirilmemiş zayıf öğrenciler başarısız oldukları derslerde daha uzun süre tabii olup kendilerini daha da başarısız hissediyorlar. Yani en iyi %5 bir yıl öncekine göre daha yüksek puan almış öğrenciler oluyor ve altta kalanların canı çıkıyor.
Bu bağlamda aslında öğrenciler için neyi istediğimizi ve hedeflerimizi tüm planlamalar yapılırken tekrar masaya yatırmalıyız, ama ben şu an bu konuyu başka bir yazıma bırakıp Dünya’dan ve Türkiye’den okul saatleri, yıllık okul günleri ve akademik başarı arasındaki ilişkiyi sorgulayarak devam edeceğim.

Önce Dünya’dan bir kaç ülkenin okul saatlerinden bahsetmek isterim.
Amerika Birleşik Devletleri’nde okul günü ve saati 176 ila 181 gün arası ile günde 7 ila 6 saat arası arasında değişiyor.[1] Genellikle sabah 8:00 ile öğleden sonra 14:00 arasında oluyor. Tipik olarak, öğrenciler her yıl 900 ila 1200 saat arasında eğitim alıyorlar; bu, küresel ortalamanın üzerinde, ancak Çin veya Almanya gibi bazı seçkin ülkelerden daha düşük [2]. Son on yıldır testlerdeki başarıları nispeten düşük okullarda uzatılmış okul günleri uygulaması başladı. Buna ELT(Extended Learning time-uzatılmış öğrenme zamanı) deniyor. Genelde okulların akademik başarı testlerindeki neticelerine göre, tabii başarıyı arttırmak için yapılan bir uygulama, bazen çeşitli aktiviteler için de kullanılabiliyor. Genelde okul sonrasına 90 dakikalık bir periyod ekliyorlar ki buda yılda 300 saat ekstra çalışma anlamına geliyor. ELT’ ın en iddialı örneklerinden biri, 2013’te ABD Eğitim Bakanlığı’nın Ulusal Zaman ve Öğrenme Merkezi ve Ford Vakfı ile bir “Zaman İşbirliği” başlatmak için güçlerini birleştirmesiyle başladı. 3 yıl boyunca, 5 farklı eyaletteki 40 okul, sağladıkları eğitimi uzatmak için programlarını yeniden tasarlamak için fon aldılar[3]. Okulların bu şekilde uzatılması ile okullar saat 17.00 gibi bitti ve bu bir çok çalışan annenin işine geldi. Keza çocuklar saat 14.00-15.00 de okuldan çıktığında genelde onları okuldan almak veya karşılamak sorun oluyordu. Bu ek süre öğrenciler ile velilerin günlük rutinlerini çakıştırdığı için çok sevildi ancak Massachusetts Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırma gösterdi ki okul zamanını 25% arttırmak öğrencilerin sınavdaki başarısını %5-10 arasında arttırıyordu[4]. Buna karşılık çocuklar kendilerine vakit ayırmaktan ve oyun oynamaktan tutun da bir çok farklı aktiviteden mahrum kalıyordu.
Beyond Measure: Rescuing an Oversheduled, Overstressed and Underestimated Generation kitabının yazarı Vicki Abeles uzatılmış okul günlerine yani sabah 09.00 akşam 17.00 arası okulda kalan öğrencilerin daha başarılı, mutlu ve sağlıklı olacağı fikrine karşı.[5] Okul saatlerinin uzatılmasa yerine okulda geçen sürenin daha verimli hale getirilmesi gerektiğine inanıyor.
Eğitimcilerin çoğunluğu okul gününü uzatmanın öğrenci sonuçlarını iyileştirebileceğini ancak mevcut zamanı daha iyi kullanmanın önemli kazanımlar sağlayacağına inanıyor.

PISA verilerine göre, öğrenci sonuçları her ilave yarım saatlik eğitim için günde 6,5 saate kadar %3,9 oranında iyileştiğini göstermiş[6]. Bununla beraber raporlarda belirtildiği üzere Finlandiya ve Almanya’daki gibi bazı Avrupa sistemlerinin ortalama okul günleri daha kısa olmasına rağmen ABD’den üstün sonuçlar elde ediyorlar.
Almanya’da ise öğrenciler okula genelde 7.30 ve 8.15 arasında başlıyorlar. Okulları öğlen 12.00 ila 1.30 arasında sona eriyor. Dersler genelde 45 dakika ve aralarda kısa teneffüsler var. Son zamanlarda bazı okullar daha uzun okul günü sunarak öğrencilerin okul sonrası çeşitli aktiviteler yapmalarına veya ödevlerini bitirmelerine olanak sağlıyor[7]
Bir de uzak doğudan akademik başarıları ile ön plana çıkan Singapur’a bakalım. Singapur, ev ödevlerine harcanan zamanda dünya çapında üçüncü sırada yer alıyor. OECD verilerine göre küresel olarak öğrenciler ortalamada 5 saatin biraz üzerinde ev ödevi yaparken Singapur’da 9,4 saatin üzerinde evde ödev yapılıyor[8] Okulda 5,5 saat kalan öğrenciler yoğun olarak evde çalışıyorlar. Gençler yıl bazında daha fazla gününü okulda geçiriyor. Okul sonrası yoğun ödev ve daha sonra ebeveynler tarafından özel ders almaya zorlanırlar. Bu yoğun tempo ve baskı nedeniyle her ne kadar öğrenciler akademik başarı gösteriyor olsa da öğrencilerin ortalamadan daha yüksek düzeyde kaygı bildirdiği biliniyor.[9]
The Asian Post’ta 4 Temmuz 2019’da yayınlanan habere göre Singapur okullarındaki stresi azaltmak amacıyla bazı akademik testleri bir kenara atacak ve katı akış sürecini değiştirecek reformları planlıyor. Asya’daki baskıcı ve sıkı akademik beklenti ile öğrencilerin ezilip boğulduğunu belirtiyor. Hong Kong’un Çocuk Ölümleri İncelemesi raporunda genç intiharının temel nedenlerinden biri arasında “okulla ilgili sorunların” olduğu belirtildi. Japonya, 2016 / 17’de 30 yıldaki en yüksek genç intihar oranını bildirdi ve yetkililer, yeni okul yılının başlangıcı olan 1 Eylül’de yıllık bir artış olduğunu kabul etti[10].

Bu durum Türkiye’de nasıl diye sorarsanız devlet okulları ile özel okullar arasında bir uçurum olduğunu gözlemleriz. Yaygın kanı Türkiye’de yoğun ders olması olsa da bu pek gerçekçi değil. TIMSS’e katılan ülkelerde ortalama matematik ders saati (60 dakika üzerinden) 4. Sınıflar için 157 saat, 8. Sınıflar için 138 saat. Türkiye’de devlet okullarında 4. Sınıflarda ve 8. Sınıflarda yıllık toplam süre 120 saat. Fen derslerinde bu fark çok daha fazla. Türkiye’de ne yazık ki fazla ders çeşidi ama az ders saati ile öğrencilerin çabası sanki özellikle sınanıyormuş gibi.
Literatür tararken benzer amaçlarla, yani ideal saati bulmak amacı ile TEDmem’in de kapsamlı bir rapor yayınladığını gördüm. 2016 da yayınlanan raporda şu şekilde yazmaktadır; “Türkiye’de öğrenciler zorunlu eğitimin ilk sekiz yılı içinde OECD ülkeleri ve AB ülkelerindeki akranlarından önemli ölçüde daha az süre öğretim görmektedir. Türkiye’de ilkokulda yıllık öğretim süresi 720 saat, OECD ülkelerinde ortalama 799 saat AB22 ülkelerinde 775 saattir. Benzer şekilde ortaokul düzeyinde de Türkiye’de yıllık öğretim süresi OECD ve AB22 ülkeleri ortalamalarının altındadır.”
Tabii Türkiye’de öğrencilerin %8,3’ünün devam ettiği özel okullarda bu ders saatleri oldukça farklı. Özellikle matematik, fen ve İngilizce derslerinde haftalık ders saatleri çok daha fazla. Özellikle 8. sınıflarda matematik dersleri oldukça yoğun. Özel bir okulda matematik dersleri yıllık 200 saate kadar çıkıyor. Bu ders süresi farkı sınav neticelerinde özel okulları daha başarılı kılsa da acaba yaşam becerileri açısından nasıl bir sonuç çıkartıyor bunu da düşünmeliyiz? Tüm gün okulda, üst üste derslere ve öğretmen merkezli eğitime tabii tutulan bir öğrenci ile daha erken saatte evine ulaşan ve kendi başının çaresine bakmayı öğrenen çocuklar ile karşılaştırıldığı bir çalışmanın çok ilginç olacağı aşikar.

Yukarıda eklediğim tabloda sizlere Dünya’dan bazı ülkelerin yıllık okul günlerini ve günlük okul sürelerini yazdım. Türkiye’de devlet okullarında ortalamanın altında ders günü ve saati olmasına karşın öğrenci nüfusunun %8,3 üne sahip olan özel okullarda günlük süre kat be kat fazla, hatta bir çok okulda cumartesi de devam etmek suretiyle yıllık süre de arttırılmış durumda.
Kısaca “ideal saat” kavramına ve sorunun cevabına dönersek öğrenciler için belirlenen hedefler doğrultusunda farklılaştırılmış bir okul çizelgesi ve doğru bir rehberlik gereksinimi gene karşımıza çıkıyor. Bir okulda ekstra dersler bazı öğrencilerin başarısını arttırsa da bu artan başarı atılan taşa değmeyebiliyor. Yoğun akademik başarı stresi öğrencilerde farklı problemleri doğurabiliyor. Ülke olarak sınav yoğunluklu bir ülke olmamıza rağmen her öğrenci bu sınavlarda başarılı olmak zorunda değil. Bunu erken yaşta fark edip doğru yönlendirmelerle farklı başarılara imza atacağımıza eminim.
İdeal okul saati yerine, kaliteli okul zamanı ve ciddi anlamda ele alınmış öğrenci rehberliği demek istiyorum. Keza yukarıdaki yazıda bir çok ülke ve çalışmadan çıkan netice gösteriyor ki eğitim söz konusu olduğunda öğrenci ve öğretmen motivasyonu bir çok değerin üzerinde başarıyı etkiliyor.
Kaynaklar: [1], [2], [3], [4], [5], [6], [7], [8], [9], [10], Şirin Güney Özenç | Linkedin