Panik atak geçiren kişilerin çoğu, panik atak anında öleceklerini veya çılgına döneceklerini düşünürler. Ancak, panik atak aslında tehlikeli değildir ve genellikle birkaç dakika içinde kendiliğinden geçer. Çoğu insan hayatlarının bir döneminde en az bir kez panik atak geçirir, ancak bu durumda tekrar eden panik ataklar veya panik bozukluğu söz konusu olabilir. Panik bozukluğu olan kişiler, sürekli panik atak geçirme korkusu nedeniyle günlük yaşamlarında ciddi kısıtlamalar yaşayabilirler.

Panik ataklar, genellikle kişinin kendini güvende hissetmediği veya stresli bir durumla karşı karşıya kaldığı zamanlarda ortaya çıkabilir. Kişinin panik atak yaşama riski, ailede panik bozukluğu veya diğer anksiyete bozuklukları öyküsü, travmatik yaşantılar, kişilik özellikleri gibi faktörlere bağlı olarak artabilir.

Panik bozukluğu teşhisi, belirtilerin süresi, sayısı, sıklığı ve şiddeti dikkate alınarak konulur. Tedavi yöntemleri arasında psikoterapi, ilaç tedavisi ve diğer alternatif terapiler yer alabilir. Psikoterapi, panik atakların altında yatan nedenleri keşfetmeye ve kişinin stresle başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir. İlaç tedavisi, semptomları kontrol altına almak için kullanılırken diğer alternatif terapiler de rahatlama sağlayabilir.

Panik ataklarının tedavi edilmediği durumlarda, kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir ve diğer anksiyete bozukluklarına yol açabilir. Bu nedenle, belirtiler devam ederse veya kişiye önemli bir rahatsızlık veriyorsa bir uzmana başvurulması gerekiyor.

Ortada durum bir durum yokken insanın kendisini tehlikeli bir ortamda hissetmesini yaşam sevinci oldukça düşüren bir psikolojik bir hastalıktır.

Solunum hızlanır. Soluğun kesiliyormuş gibi hissedilmesine yol açan bu duruma ek olarak kalp atışları hızlanır. Tansiyonun yükselmesine ve vücuda daha fazla kan pompalanmasına neden olan nabzın hızlanması, ateş basması, terleme ya da titreme gibi hislere neden olur. “Tehlikeden kaçmak” için sempatik sistemin neden olduğu tüm bu sebepler, o an ihtiyacı olmayan deri ve sindirim sistemi organlarına daha az kan pompalanmasını sağlayarak kişinin uyuşma, karıncalanma, bulantı veya kusma gibi belirtiler göstermesine neden olur. 

Beyindeki kan dolaşımının değişmesinin neden olduğu bir durum olan nöbetlerle ilişkilendirilebilir. Nöbetler, beyin fonksiyonlarının geçici olarak bozulduğu anormal elektriksel aktivite dönemleridir. Beyin kan dolaşımındaki değişiklikler, beyin hücrelerinin normal fonksiyonlarını geçici olarak bozarak nöbetlere neden olabilir.

Nöbetler, kişinin kendini tuhaf hissetmesine, kontrolünü kaybetme hissine neden olabilir ve genellikle aniden başlayıp 5 ila 30 dakika kadar sürer. Nöbetler farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve farklı sebepleri olabilir. Örneğin, epilepsi gibi kronik nörolojik bir durumda nöbetler sık sık tekrarlayabilir, beyin travması veya enfeksiyon gibi akut bir nedenle ortaya çıkabilirler.

Bu tür semptomları yaşayan bir kişi, bir sağlık uzmanına başvurmalıdır. Nöbetler ciddi bir durum olabilir ve uygun tedavi edilmezlerse beyin hasarına ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilirler.

Bu belirtiler bir arada ya da tek başlarına ortaya çıkabilir ve panik atağın kişiden kişiye değişen şiddeti ve süresi olabilir. Panik atakları, genellikle tekrar eden bir şekilde ortaya çıkar ve kişinin günlük işlevlerini engelleyebilir.

Panik atağın en büyük özelliği ne zaman başlayıp ne zaman biteceği belli değildir. Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen panik atağın sık görülen belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

• Göğüste baskı hissi,
• Nabzın hızlanması,
• Kalp çarpıntısı,
• Nefes darlığı,
• Boğulma hissi,
• Ağız kuruluğu,
• Terleme,
• Titreme,
• Sıcak basması,
• Uzuvlarda uyuşukluk hissi,
• Karıncalanma,
• Mide bulantısı,
• Kusma,
• Baş dönmesi,
• Baş ağrısı,
• Bayılma hissi,
• Kontrolü kaybetme hissi,
• Kalp krizi geçiriyor hissi,
• Aklı yitirme ya da delirme hissi,
• Ölüm korkusu.

Panik atak sırasında rahatlatıcı teknikler de kullanılabilir. Bunlar arasında meditasyon, yoga, ilerleyici kas gevşetme ve görselleştirme gibi teknikler bulunabilir. Panik ataklarının tedavisi için, bir psikolog veya psikiyatriste başvurulması önerilir. Terapi, ilaç tedavisi veya her ikisi de kullanılabilir. Tedaviye erken başlamak, semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir ve panik atakların sık tekrarlamasını önleyebilir. Ayrıca, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları da panik atakların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Bunlar arasında düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir diyet uygulamak, yeterli uyku almak ve stres yönetimi tekniklerini kullanmak bulunur.

EKG (elektrokardiogram) ve EKO (ekokardiogram) gibi testler kalbin elektriksel ve yapısal özelliklerini ölçerek kalp sağlığı hakkında bilgi sağlar. Efor testi ise kişinin egzersiz yaparken kalp atış hızı ve ritmini ölçerek kalbin performansını değerlendirir.

Ancak bazen kalp sağlığı sorunları psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Örneğin, kaygı bozuklukları, depresyon, stres gibi durumlar kalp sağlığını etkileyebilir. Bu durumlarda psikolojik değerlendirme yapılması ve uygun tedavinin başlanması önemlidir.

Psikoterapi, panik atak semptomlarını azaltmak, atakları kontrol altına almak ve ilaç kullanımına bağımlılığı azaltmak için etkili bir tedavi yöntemidir. Bilişsel-davranışçı terapi, panik atak tedavisinde en sık kullanılan psikoterapi türüdür. Bu terapi yöntemi, kişinin panik atağı tetikleyen düşünce ve davranışlarını tespit eder ve bunları değiştirmek için çalışır.

Unutulmamalıdır ki, her kişinin panik atak semptomları farklıdır ve tedavi yaklaşımı kişiye özel olarak belirlenmelidir. Panik atak semptomlarına sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, bir sağlık uzmanına danışarak uygun tedavi yöntemlerini öğrenmeniz önerilir.

Bizleri sosyal medya hesaplarımızdan takip etmek için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz. ⬇